Hepimiz hayatın karmaşası içinde kendi mücadelemizi sürdürüyoruz. Kimisi daha iyi bir kariyer, kimisi daha iyi bir aşk, kimisi ise daha iyi bir ev isterken bazıları da durmadan geçmişte olanları düşünmeye veya geleceği planlamaya çalışıyor. Tüm bunların arasında kaçırdığımız en önemli şey ise ‘an’ oluyor. Mevcut an… Geçmişi düzeltemeyiz, geleceği ne kadar planlarsak planlayalım elbet bir şeyler istediğimiz gibi gitmez. Ama içinde bulunduğumuz anı dilediğimiz gibi yaşayabiliriz. Ve bu sayede hem kendimize güzel bir geçmiş yazarız hem de gelecekten emin bir şekilde yaşayabiliriz. Peki bunu nasıl yapabiliriz? Geçmişteki hatalarımıza kafa yormadan, gelecekteki hayatımızı en ufak detayına kadar planlamadan nasıl bulunduğumuz zamana yoğunlaşabiliriz ki? İşte tam da bu noktada devreye mindfulness giriyor.
Mindfulness, İngilizce bir kelime olmakla birlikte Türkçeye ‘farkındalık’ olarak çevrilmektedir. Kelime anlamı olarak şimdiki zaman farkındalığı demektir. Anda yaşanan olaylara, duygu ve düşüncelere bilinçli bir şekilde odaklanıp onları izleyebilme becerisidir. Mindfulness sayesinde farkındalık seviyemizi arttırarak anda kalırız. Böylece hem kendimizin hem çevremizin farkında oluruz. Hayat akıp giderken hiç önemsemediğimiz bazı şeyleri düşünelim, içtiğimiz bir yudum suyu ele alalım. Normal şartlarda onu hiç önemsemeden hızlı hızlı içeriz ama farkında olarak içtiğimizde onun dilimize değişini, damağımızı ıslatışını ve boğazımızdan kayışını hissederiz. İşte o an suyun ne kadar güzel bir şey olduğunu anlarız. Fark ederek anda kaldıkça iyi oluş halimiz de artar. Hayatın farkında olmak, her şeyin sandığımız kadar kötü ve çekilmez olmadığını gösterir zamanla. Böylece hafızamızla birlikte psikolojik esnekliğimiz, empati gücümüz, odaklanmamız ve yaratıcılığımız artarken stres, kaygı, depresyonda azalma görülür.

Mindfulnessın popülerliği günümüzde giderek artmakta ve buna dayalı birtakım araştırmalar yapılmaktadır. Yapılan bir çalışma, mindfulness ve depresyon arasında negatif korelasyon olduğunu gösterirken bir diğer çalışma ise farkındalık etkinliklerine düzenli katılımın olumsuz duygu ve düşünceleri uzaklaştırdığını göstermektedir. Buradan anlaşılacağı üzere mindfulnessın iyi oluşumuz ve ruh sağlığımız üzerinde küçümsenemeyecek kadar büyük bir etkisi vardır. Bunun yanında beyinde alfa, beta ve teta dalgalarının aktivasyonuna da neden olduğu ispatlandı. Algı, hafıza ve ruh hali üzerinde olumlu etkileri olduğu için mindfulness temelli terapiler günümüzde daha da yaygınlaşmaya başladı
Nasıl mindful kalınır? Mindfulness egzersizleri nasıl yapılır diye soracak olursak bunu en kolay şekilde dikkatimizi kontrol ederek yapabiliriz. Yani işin sırrı, dikkatimizin bizi yönetmesi değil bizim dikkatimizi yönetebilmemizdir. Örneğin şu an bu yazıyı okurken sadece bu yazıya odaklanmanız, bir yandan yukarıdan gelen bildirimlere bakmamanız gibi. Bu sebeple mindfulness egzersizleri kişinin dağılmış dikkatini tekrar yönetebilmesini sağlama temeline dayanır. Bu egzersizler formal ve informal olmak üzere ikiye ayrılır. Formal mindfulness egzersizleri; kişinin düzenli ve bilinçli bir şekilde yaptığı meditasyonları kapsar. Kişi; bu egzersizlerde dikkatini nefes, ses, duygu ve düşünceleri veya duyuları üzerinde toplamaya çalışır. İnformal mindfulness egzersizleri ise kişinin; yeme, içme, ev işi, yürüyüş gibi günlük hayattaki eylemleri de dahil olmak üzere her türlü eylemde bilinçli farkındalık yaratmasını içerir.
– İrem GÜRSOY