TERAPÖTİK FISILTILAR SERİSİ – 2

Psikodramanın Temel Aşamaları ve Terapi Teknikleri

Merhabalar Sevgili Okurlarımız ! Yazımıza giriş yapmadan önce umuyorum ki hepinizin sağlığı, sıhhati yerindedir ve sevdiklerinizin yanındasınızdır. Dünya olarak fiziki birlik ve beraberliğe en az ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde sizlerden öncelikle kendinize “cici” bakmanızı sonrasında da kendi derdimizin yoğunluğundan beş dakika sıyrılıp sokaklardaki hayvan dostlarlarımızı unutmamanızı rica ediyorum. Duyarlılığınız için şimdiden teşekkürler !

(NOT: Rol kuramı için gelen okurlarımıza üzülerek söylemekteyim ki yazımızın uzunluğu olması gerekeni aşacağından ötürü Rol Kuramı başlığını bir sonraki yazımıza aktardık)

  Önceki yazımızda psikodramanın ne olduğundan bahsettik, araya anılarımızdan koyduk, örnekler verdik hatta sohbetler ettik ama nasıl gerçekleştirilir bu psikodrama ?

İşte tam bu durumda psikodramanın giriş aşaması olan “Isınma Aşaması” bizlerin karşısına çıkıyor. Peki nedir bu ısınma aşaması ve nasıl gerçekleştirilir hemen ona bakalım.

  –Isınma Aşaması: En kısa tabiriyle o an bulunan ortama ve gerçekleştirilecek seansa kişinin kendini hazırladığı/adapte olduğu süreçtir ve psikodrama terapileri ısınma aşamasıyla başlamak zorundadır.

  Bu ısınmalar liderin ısınmasıyla başlar ve liderin ısınması diğer herkesinkinden önemlidir çünkü içinde bulunduğu grubun o an büründüğü ruh halini ve ihtiyacını, verdiği dönütleri iyi algılaması gerek. Ancak bu sayede iyi bir ısınma gerçekleşir.

 Sizce burada liderin ısınması neden bu kadar önem arz ediyor? Çünkü gruptaki her birey birbirinden farklı hayatlara ve yaşantılara sahip. Bizim de asıl amacımız ısınma aşamalarında insanları bu yaşantılarından soyutlayabilmek, sonrasında ise istediğimiz ruh haline bürünmelerine uygun ortam sağlamak. Yine bu aşamada bireyler bilinçli ya da bilinçsiz olarak bizlere direnç gösterebilirler. (bkz; sorduğunuz sorulara cevap alamamak ve uzun süreli suskunluk, kişiler arası fısıldaşmalar, espri yapma çabaları…) Katılımcılar tarafından gösterilen bu direnç esasında yaşantıdan ve kimliğinden soyutlanıp bireysel olamamanın getirdiği kendine bir yandaş arama çabası olarak çıkar karşımıza ve gayet doğaldır, tıpkı bir sınıf gibi. İşte tam bu noktada yaşadığımız direncin çözümü ise biraz bekleyiş ve hoşgörüde gizlidir.

   Her seferinde bu dirençle karşılaşır mıyız? Nasıl kolaylaşır yahu bu ısınma ?

Bir önceki yazımızda da değindiğimiz gibi ortak birikim ve yaşantılara dayanan psikodrama haliyle ısınma aşamasında da bizleri bu saydığımız kavramlara itiyor. Yani paylaşım arttıkça direnç azalacak ve ısınma kolaylaşacaktır. Bu konuda da başlangıçta terapöt tarafından gelen ufak bir duygu paylaşımı, bireysel ihtiyaçlara gösterilecek hoşgörü, oynanacak kısa bir oyun ısınmayı hızlandıracaktır.

Şimdi okuyacağınız parantez boyunca ısınmayı hızlandıracak bir oyun örneği vereceğim eğer ilginizi çekmiyorsa parantez bitiminden okumaya devam edebilirsiniz.
(Isınma için sayı oyunu gayet iyi bir yol olabilir. Kişiler yüzleri birbirine bakacak şekilde yuvarlak oluşturur ve 1’den 10’a kadar ancak kişiler arası bir sıra izlemeden ve aniden sayılmaya çalışılır. Buradaki amaç aynı anda iki kişinin bir rakamı söylememesidir aksi takdirde oyun 1’e tekrar döner ve döngü 9 rakamına ulaştığında 10 sayısını ilk söyleyen kişi kazanır. Diğer üyelerse kendilerinden başkasının kazanmaması için aynı anda söyleyerek döngüyü başa almaya çalışır. Bu sayede birbirini tanımayan insanlar birbirini dikkatle süzerek kendileri arasındaki yabancı olmanın verdiği göz temasının güçlüğünü gidermiş olurlar.)

  –Oyun Aşaması: Psikodrama terapilerinin en can alıcı aşamasıdır. Travmaların, yarım kalmışlıkların, yüzleşmelerin ya da istenen her şeyin gerçekleştiği aşamadır. Burada bir protagonist çıkmaması durumunda terapöt ısınmaya benzer bir oyunla herkesin kendi adına fayda sağlayacağı bir şekilde terapiyi bitirebilir.

(Bu aşamada yazımızın ilerleyen kısımlarında göreceğiniz eşleşme, rol değiştirme, ve ayna teknikleri kullanılır.)

  -Kapanış/Grup Görüşmesi: Bu aşama terapinin sonunda kişilerin rollerinden çıkarak somut gerçekliğe döndüğü, paylaşımların ve aktarımların yapıldığı hatta terapötün de gerekli gördüğü durumda son yorumu yaptığı aşamadır. Bu aşamadaysa bizim için 2 önemli alt başlık vardır:

  1. Rol/Özdeş Geri Bildirimi: Oyun sırasında rol alan oyuncuların girdikleri rollerdeki yaşantı ve hislerini anlattıkları evredir. Oyunda yer almayıp roller ile bağlantı kuranlar da bu evrede hislerini paylaşabilir ancak en önemli kural protagoniste tavsiyede bulunmamaktır.
  2. Paylaşım: Bu aşamada katılımcılar kendi içlerinden gelen duygu ve çağrışımları dışa aktarırlar. İnsanın kendi içindeki bir durumu anlamlandırmaya yaramakla birlikte grup paylaşımını arttırır, mutlaka yapılmalıdır. ( Bu konuya alakalı olarak tiyatro çalışmalarımızda günün birinde bizden maske ile ses çıkarmadan rol yapmamız istenmişti. Bu maske çalışması bizlere içimizden geçenleri/yapmamız gerekenleri bedenimize yansıtmayı öğretti ve bir şeyleri bedeninize yansıttığınızda yani kendinizi inandırdığınızda davrandığınız gibi hissetmeye başlıyorsunuz. Mesela ağlamanız gerek ancak maske altındaki mimikleriniz size bir fayda sağlamıyor, işte o zaman tüm bedeninizle ağlamayı öğreniyorsunuz. Buyurun size bir paylaşım örneği.)

Psikodrama Terapisinin Teknikleri

Psikodramanın birçok tekniği olsa da siz değerli okurlarımıza oyun aşamasında bahsettiğimiz en bilindik 3 teknikten konuşacağız.

  • Eşleme: Eşleme aslında protagonistin söyleyemediklerini eşleyen kişinin söylemesidir. Eşleyecek olan kişi protagonistin arkasında durur, ellerini onun omzuna koyar ve onunla empati kurarak söyleyemediğini düşündüğü şeyleri dile getirir. Doğruluk-yanlışlık konusunda ise protagonist eşleyene müdahale edebilir ve dediklerini kabul etmeyebilir. (Eşlemenin de kendi içinde çeşitleri vardır)
  • Rol Değiştirme: Burada yine amacımız tedavi olup rol değiştirme tekniği psikodramanın olmazsa olmazlarındandır. Buna şahsımca teknik demekle beraber her aşamada gerekli bir araç da diyebilirim. Burada her rol önce protagonist tarafından uygulanır, sonrasında protagonist antagonist olur ve empati tam da bu noktada gerçekleşir. Ayrıca bu teknik kişiye anlamlandırılma yolunda daha tecrübeli bir iç dünya ve çok açılı bir rol yeteneği aşılar.
  • Ayna: Ayna tekniğinde ısınma sonrası seçilen protagonist hayatının belirli bölümünü/bölümlerini dışardan izleme fırsatı elde eder. Kendisinin oluşturduğu sahnede önce her rolü oynar, sonrasında kendisini oynayan “eş” ve diğer oyuncuları izleyerek geçmişte yaşadığı anı hem dıştan görme hem de değiştirme şansı yakalamış olur.

Sunduğu imkanların zenginliğiyle bilinirliği ters orantılı olan psikodrama aynı tiyatro gibi bana göre insanların hayatının adeta oynat tuşu. Size sunulan özgür alanda yazın, çizin, oynayın ve hissedin ! Bu bağlamda hayatınızın ilerleyen alanlarında yazar olarak sizlerden bir diğer ricam psikodramadan ve fırsatını bulursanız da tiyatrodan uzak kalmayın. Siz değerli okurlarımıza haddimi aşmamış olmak ümidiyle diyeceklerimi noktalıyor ve psikodramanın kurucusu Jacob Levy MORENO’nun eşi Zerka MORENO’nun sözleriyle veda ediyorum. Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere.

“Psikodrama, insana hayatı nasıl yaşayacağını acı çektirmeden öğreten bir laboratuvardır.”

Zerka MORENO

Sanatla kalın, UPÖY’le kalın.

Burak ERELİ
Burak ERELİ

Sanatsever ve kendine kadar psikolojik danışman..